- kañlı
- kagnı arabası (yük 379
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini. 2009.
kanlı — sf. 1) Kan bulaşmış Kanlı eğeyi mi saklamışlardı, başka bir delil mi? R. H. Karay 2) Kanı olan 3) Kan dökülmesine neden olan Bu savaş çok kanlı olacak, beyler. T. Buğra 4) İsteyerek kan dökmüş olan (kimse), hunriz, katil 5) Kanlanmış olan Kanlı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanlı bıçaklı — sf. Birbirlerini öldürecek kadar düşman olan (kimse) Enişte bey, siz Kalender le kanlı bıçaklı denecek derecede korkunç bir şekilde dargındınız. H. R. Gürpınar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kanlı bıçaklı olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanlı katil — is. Çok insan öldürmüş veya birini vahşice öldürmüş kimse Bir kanlı katile yataklık yapmış gibi pişmanlık duyuyordu. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanlı basur — is., tıp Dizanteri … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanlı canlı — sf. Sağlıklı, sapasağlam, vücut sağlığı yüzünden belli olan (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanlı bıçaklı olmak — aralarında herhangi bir nedenden dolayı birbirini öldürecek kadar düşmanlık bulunmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanlı gömlek gizlenemez — bazı kötü şeylerin gizlenmesi mümkün değildir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
kanlı yaş (veya yaşlar) dökmek — büyük üzüntüyle ağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
et kanlı gerek, yiğit canlı — kebap çok pişirilmemeli, genç de hareketli ve canlı olmalıdır anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
al gömlek gizlenemez — kanlı gömlek gizlenemez … Çağatay Osmanlı Sözlük